+90 212 244 72 76
etkintanitim@etkintanitim.com

Oyunlaştırma ile Motivasyon

Güncelleme 24, Mayıs 2016


Oyunlaştırma ile Motivasyon/etkinliklerimiz

Oyunlaştırma ile motivasyonu anlamak için bu kavramın güncel versiyonuna bakmalıyız;

Oyunlaştırma (gamification), oyun felsefesinin oyunsal düşünmenin ve oyun mekaniklerinin oyun-dışı alanlarda, motivasyonu arttırmak ve kullanıcıları problem çözmeye teşvik etmek için kullanılmasıdır. Oyunlaştırma için yapılan en kapsamlı ve en çok kabul gören tanım ise oyun tasarım unsurlarının oyun bağlamı dışındaki durumlarda kullanılması şeklindedir. Oyunlaştırma birçok farklı alanda incelenmiş ve uygulanmıştır. Bu alanlardan bazıları müşteri sadakati, eğitim,fiziksel egzersiz, dönüşüm oranı, veri kalitesi, doğru zamanlama, medya ve öğrenimdir. Oyunlaştırma üzerine yapılan araştırmalar hakkındaki bir inceleme oyunlaştırma çalışmalarının büyük çoğunluğunun olumlu sonuçlar sağladığını göstermektedir. (kaynak: wiki)

Bu açıklamadan şunu anlıyoruz; sıkışmış kalmış iş dünyasının teknolojinin yardımıyla yeniden keşfetmeye zorladığı konulardan biri “oyunlaştırma”. Hep bildiğimiz şeyin yeniden yorumlanması. Eğlenceli, motivasyonel süreçleri hayatımıza katma çabalarından biri daha…

Tech Inside’ın haberine göre Xerox Buck Consultans iş analistlerinden Kenneth Pflug ve Jose M.Jara’nın “Oyunlaştırma” uygulamalarını analiz ettikleri “İş yeri eğlenceleri ve oyunları çalışanları motive ediyor” başlıklı araştırma raporunda dikkat çeken açıklamalar şu şekilde sıralanıyor:

Çalışan sadakati yüzde 48 artıyor

Xerox iş analistleri, oyunlaştırma uygulamalarının çalışanlara yönelik öğrenme, beceri geliştirme, işe alışma, iş verimi artırma gibi konularda şirketlere büyük fayda sağladığını belirtiyor. Aberdeen Group araştırma şirketine göre şirketler, oyunlaştırma uygulamaları ile çalışan bağlılığını yüzde 48’lere kadar artırabiliyor ve iş süreçlerini yüzde 36 oranında hızlandırıyor. Oyunlaştırma tekniğinin birkaç yıllık geçmişi olmasına rağmen tekniği kullanan şirketlerin çoğu amaçlarına ulaştıklarını vurguluyor.

Sonuç değil süreç önemli

Xerox iş analistlerine göre başarılı bir oyunlaştırma uygulamasının odak noktası, çalışanların zaten yapmak istedikleri işleri başarmalarına yardım etmek olmalı. Aynı zamanda çalışanlara farklı aktivite seçenekleri sunmalı ve hangisini seçecekleri konusunda özgür bırakmalı. Xerox iş analistleri bir oyunlaştırma uygulamasının uzun süreli çalıştırılmasına gerek olmadığının da altını çiziyor. Esas amaç yeni bir çalışma alışkanlığı yaratmak ve hedeflere ulaşmayı sağlamak olmalı. Amaca ulaşınca oyun sonlandırılmalı, bir sonraki amaca veya hedefe kadar oyun uygulamasına ara verilmeli. Oyunlaştırmada iyi sonuçlara değil, iyi sonuçlara yol açacak davranışlara ve süreçlere ödül verilmeli. Bunları yaparken, herkesin motivasyonunu sağlayacak sihirli bir formülün olmadığını da akıldan çıkarmamak gerekiyor.

Ödül, ceza ve rekabet gibi oyun unsurlarının iş hayatına uyarlanması olarak tanımlanabilecek bu yeni yaklaşım, şirketlerin yeni motivasyon araçlarından biri haline geliyor.

Günlük hayatta da oyunlaştırma kullanılıyor

Oyunlaştırma uygulamaları iş hayatında olduğu kadar günlük hayatta da kendine kullanım alanı buluyor. 2013 yılında Moskova metrosunda yapılan bir uygulama ile oturma-kalkma anlamına gelen “squat” hareketini 30 kez yapan yolcular ücretsiz bilet alma hakkına sahip oldu. Oldukça rağbet gören uygulama sayesinde insanların spor yapma alışkanlığı edinmelerine yardımcı olundu; ayrıca belediye ile vatandaşlar arasında sıcak ilişkiler geliştirilmiş oldu.

Oyunlaştırma içsel motivasyonu sağlamalı

İş yerlerinde uygulanan oyunlaştırma uygulamalarında bugüne kadar “sonuç” anlayışıyla çalışıldı. Bu anlayışa göre rüşvet olarak nitelendirilen para ödülüyle zor veya talep görmeyen işler yaptırılıyor; başarısız olunan işler için ise birtakım cezalar uygulanıyordu. Çoğu şirket tarafından kabul gören ve günümüzde uygulamada olan sisteme Carnegie Mellon Üniversitesi’nden Profesör Jesse Schell ise karşı çıkıyor: “Birine bir şeyi yapması için rüşvet verirseniz o şeyden her zaman nefret eder. Sebep oldukça basit. Para, başarı rozetleri, sıralamalar, puanlar, hediyeler ve diğer ödüller dışşal motivasyonlardır. Eğer oyunlaştırılmış sistemin odak noktası bu ödülleri toplamak olursa er ya da geç çalışanlar sadece ödüllere odaklanacak, içsel dürtülerini kaybedeceklerdir. Sonucunda da işi yapmaya başladıkları andaki motivasyonlarını kaybedeceklerdir. Dış kaynaklı motivasyonlar sadece oyuncunun ilgisini çekmeye hizmet eder. Oyunlaştırılmış sistemin esas amacı oyuncunun içsel motivasyonunu bulmasına yardımcı olmak olmalıdır” diyor.

Oyunlaştırma ile Motivasyon/etkinliklerimiz

Oyunlaştırma kelimesinin isim babası sayılabilecek Gabe Zichermann, 2010 yılında düzenlenen ilk gamification konferansında açılış konuşmasında, “ Oyunlaştırmanın %75’i psikoloji , %25’i ise yeni teknolojilerdir” demişti. Bu oran psikoloji kısmına doğru artış gösteren birçok başarılı örneği de barındırmaktadır. Bu nedenle kullandığınız oyun mekanikleri, tasarımları ve kurgularınızın mutlaka psikolojik, duygusal bir referansı olmalıdır. (bu konuda çok detaylı bilgi içeren Ercan Altug Yılmaz ‘ın makalesini okumanızı tavsiye ederiz.)

Tabii bu kavram başlığı o kadar geniş ki asıl çıkış noktası tüketiciyi, müşteriyi nasıl daha verimli kılarız olmasına rağmen iç iletişim gibi şirket içi motivasyon faaliyetlerinde kullanılmaya başlanıyor. Kuru kuruya motivasyon değil, fiziki ve mental olarak iç iletişimi güçlendiren yaratıcı oyunlar hazırlanabiliyor. İyi karpuz seçmece, ofiste tarihi ayakkabı boyacısında toplantı öncesi cila çektirme, öğlen yemeğine çarkıfelekle çıkmak gibi…

Oyunlaştırma ile Motivasyon/etkinliklerimiz